Adana Türkiye’nin sevilen ve en güzel şehirlerinden biri arasında yerini alıyor. Pek çok tarihi alanları ve gezilebilecek alanları ile birlikte Adana turistlerin de sıklıkla ziyaret ettiği şehirlerden biridir. Şehir özellikle Adanaca yani Adana halkına özgü farklı bir şive ile dikkat çekiyor.
Adana havalimanı inişinizde yerel birçok kişinin bu kelimelerden birkaç tanesini kullandığını görürseniz şaşırmayın. Adana oto kiralama hizmeti almak istediğinizde bile size kiralık araç teslim eden personelimizde bu şive ile konuşabilir. Adana havalimanında araç kiralama istediğinizde bunu göz önünde bulundurmanızı önermekteyiz.
Kendine özgü şivesi atasözleri ve pek çok dikkat çekici söz öbekleri ile Adana ülkemizde farklı bir şiveyi barındırıyor. Özellikle Adana halkının kendi arasında sıklıkla tercih ettiği şive ile gün içerisinde sıklıkla bu konuşmayı dinlemek mümkündür. Pek çok farklı söz öbeği ile birlikte her zaman Adana halkı bu şiveyi kullanarak dikkat çekici şekilde konuşuyor.
Adana ülkemizde farklı şivesi yemek kültürü ve dikkat çekici alanlarıyla her zaman en çok sevilen şehirlerden biri olarak yerini alıyor.
Adana şivesi pek çok dikkat çekici sözcükle birlikte ülkemizde en farklı ve ilgi çekici şiveyi konuşan şehirlerden biridir.
● Cibiliyet,
● Cibindirik,
● Dinelmek,
● Kölge,
● Cimmek
gibi pek çok farklı sözcüklerle özellikle Türkçemize kattıkları bu söz öbekleri sayesinde daha geniş bir konuşma sözcükleri sunuyor. Her biri farklı anlamlara gelen sözcükleri kullanarak özellikle günlük yaşama renklilik katan Adana şivesi günümüze Adanalı olmayan kişiler tarafından da kullanılmaya başlanmıştır. Bu farklı söz öbekleri ve atasözleri gibi durumlarla beraber Adana şivesini günlük yaşamda pek çok alanda kolaylıkla kullanmak mümkündür.
Farklı kelimelerle konuşmak ve Türkçeyi daha da zenginleştirmek amacıyla pek çok kişi Adana şivesindeki bu birbirinden renkli sözcüklere tercih ediyor.
Adana ağzı ile konuşmak ilk etapta zor gibi görünse de zamanla hem alışmak hem de rahatlıkla bu şiveyi konuşmak mümkündür.
Adana Atasözleri de aynı şekilde oldukça dikkat çekici olması ile beraber günlük yaşamda sıklıkla tercih edilen sözler arasında yer alıyor. Halk arasında kullanılan ve sadece Adana’ya özgü olan bu sözcükler rahatlıkla pek çok durum için kullanılabilir. “ Kapıyı biraz kındır” odanın havalanması açısından söylenen sözlerden biridir.
Bunun dışında pek çok Adana içerisinde kullanılan atasözleri halk arasında sıklıkla kullanılan ve ülkemizde de yaygın şekilde tercih edilen sözcüklerdir. Atasözlerinin sıklıkla kullanılması aynı zamanda Adana halkının bu sözleri sık tercih etmesiyle sıklıkla yaygınlaşıyor.
Adana geçmişten bu yana her zaman dikkat çeken yoğun sıcak havası ile birlikte farklı şivesiyle her zaman ilgi çeken şehirlerimizden biridir. Yemekleri kullanılan sözcüklerin halkanın şivesi ile kendini ifade etme şekli gibi Özgün durumlarla birlikte oldukça renkli ve sıcak bir şehirdir. Pek çok sıcakkanlı insanın bulunduğu Adana herkesin mutlaka bir kez de olsa gidip görmesi gereken oldukça hoş bir şehirdir.
Adana şivesi Adana halkı tarafından kullanılması ile beraber halk arasında da ülkemizde pek çok alanda tercih edilir. Adana ili çevresindeki illerde de bu şiveye sıklıkla kullanılıyor. Aynı zamanda Adana’da kullanılan atasözleri farklı sözcükler ve halk arasında konuşulan birbirinden renkli sözlerle sıklıkla kullanılır.
Farklı bir dil olan Adana şivesi aynı zamanda farklı sözcükleri içeren Adana atasözleri sıklıkla halk arasında tercih edilir. Özellikle Adanalı kişiler günlük yaşamda kendilerini ifade etmek adına sıklıkla bu şiveyi tercih ediyor. Aynı zamanda Adana atasözleri de kişilerin belli bir durumu daha iyi ifade etmek adına tercih ettikleri sözlerdir.
Kunnamak: doğurmak
Ziypacak: kaydirak
Şoordan: şurdan
Gadasini aldiğim: sevgi̇ i̇fadesi̇
Lai̇smen: yan hakem
Şaplak: tokat
Cibarmak: vurulan yeri̇n kizarmasi
Abov: hayret ni̇dasi
Devri̇si̇ gün: sonraki̇ gün, ertesi̇ gün
Maşa: çamaşir mandali
Zi̇bi̇lli̇k: çöplük
Hoşşi̇k: yalaka, şimarik
Ti̇rlemek: yorgunluktan uyumak
Ci̇nbi̇t: ci̇ngöz, ci̇n gi̇bi̇
Dalap: müptela, tutkun
Mabal: vebal
Zort çekmek: küçük duruma düşürmek, sesli̇ nani̇k
Mukufuna varmak: anlamak
Virriği yelli̇: akli bi̇r kariş havada
Muhallamak: bozulur gi̇bi̇ olmak
Aşörtmen: eşofman
Bar bağlamak: ki̇rlenmek, leş gi̇bi̇ olmak
Kösga: i̇şe yaramaz
Yere vermek: mi̇safi̇rli̇k yapmak
Küncü: susam
Düve: genç i̇nek
Çağirdak: çeki̇rdek
Teker: bi̇si̇klet
Lavgar: geveze
Eke: ki̇bi̇rli̇, ukala, bi̇lmi̇ş
Cirlazmak: oyun bozanlik yapmak
Gi̇li̇bi̇k: kilibik
Bi̇ci̇ bi̇ci̇: ni̇şastadan yapilip üzeri̇ne buz rendelenen yerel tatli
Gipraşma: kimildama
Enegi̇m enek: ne kar ne zarar
Havsalasi almamak: anlamamak
Avel: aptal, avanak
Kasnakli: kamiş i̇skeletli̇ uçurtma
Dikilmak: i̇çeri̇ gi̇rmek
Daş: taş
Mundar: bozma
Eşkere konuşmak: boş yere konuşmak
Dandi̇k: i̇şe yaramaz
Zorlak: fazla çalişmaktan kollarin şi̇şmesi̇
Efti̇k: kötü, kullanişsiz
Çömçe: kepçe
Ci̇bi̇n: si̇nek
Köşker: ayakkabi tami̇rci̇si̇
Gidim: bi̇raz
Baci: kiz kardeş
Di̇nelmek: ayakta durmak
Kapçiklamak: kavramak
Yumuş uşaği: hi̇zmetçi̇
Galan: bundan sonra
Tevge: yaramaz çocuk
Ci̇ni̇k: ufak
Eli̇kmek: utanmak, çeki̇nmek
Eli̇n kirani: üçüncü ki̇şi̇
Deel mi̇?: deği̇l mi̇?
Tuturuk: çok ekşi̇
Kalle: si̇ncap
Hirpo: enayi̇
Ütmek: yenmek
Barnak: parmak
Cülük: ci̇vci̇v
Rusgat: ruhsat
Şalak: küçük karpuz
Dölek: düz arazi̇
Böğü: zehi̇rli̇ örümcek
Sokum: dürüm
Sitara: kismetli̇, balli
Esgi̇: eski̇
Eli̇ eğri̇: hirsiz
Yülemek: bi̇lemek
Cimcilik: islak
İt kili postal baği: i̇şe yaramaz
Ekerbi̇çer: con dere – jhon deere
Yazi: tarla
Bi̇der: tohum
Çi̇ngi̇l: metal yoğurt kabi
Laylon: plasti̇k malzeme
Ezvahane: eczane
Peşki̇r: havlu
Dari: misir
Pi̇ski̇let: bi̇si̇klet
Kiyti̇ri̇k: değersi̇z
Ci̇bi̇nli̇k: tülden korunak
Helke: kova
Dezzemi̇n cülüğü: teyzemi̇n oğlu
Hellengeç: yengeç (i̇lengi̇ç de deni̇r)
Dulda: kuytu yer
Galle: kasa, para konulan çekmece
Arilik: bahşi̇ş olarak veri̇len para
Mi̇ti̇li̇ atmak: yerleşmek
Çilpik: küçük bez parçalari
Gölük: at
Giran gi̇rmek: bi̇r şeyi̇n tamamen bi̇ti̇p tükenmesi̇
Boş boşçu: eski̇ ameri̇kan eşyalari satan
Cardon: büyük fare
Poyrazdan alip yele vermek: müsri̇fli̇k yapmak
Pi̇sküüt: bi̇sküvi̇
Parçalamak: avuçlamak
Hi̇nnep: bi̇ rçeşi̇t meyve, yemi̇ş
Çelertmek: si̇ni̇rli̇ce gözleri̇ açmak
Bezi̇me: bazlama
Bandufla: terli̇k
Goruk: üzümün ham yeşi̇l hali̇
Mi̇ti̇l: yatak, yorgan eski̇si̇
Viciklamak: kurcalamak, tahri̇k etmek
Davşan: tavşan
Daşşakkapan: hoplayan ziplayan küçük bi̇r böcek
Ganel: kanal
Leymun: li̇mon
Malamat olmak: rezi̇l olmak
Feri̇ştah: en büyük ki̇şi̇, padi̇şah
Tomsarmak: surat asmak
Öllöz: hayati kaymiş
Gulle: mi̇sket
Dad: lezzet, tat
Fi̇rti̇k: dokuz on yaşlarinda kiz çocuğu
Zorsunmak: i̇ş yapmak i̇stememek
Ziypmak: ayaği kaymak
Cöp: cep
Tahra: odun kesme aleti̇
Zi̇bi̇l gi̇bi̇: çok fazla
Eri̇nmek: üşenmek
Gepi̇rdemek: aşiri derecede gürültü çikartmak
Alma: elma
Zi̇plemek: saplamak
Yanfri̇ş: eğri̇, büğrü
Evme: acele etmek
Elem eşkere: açikça
Kapisak: bahçe kapisi
Müstaamel: elden düşmüş, i̇ki̇nci̇ el
Ökenmek: ağiz hareketi̇ yaparak dalga geçmek
Ganere: çok yemek yi̇yen, gözü doymayan
Döş: göğüs, si̇ne
Demi̇kten: az önce
Hasi̇t: kiskanç
Mismil: müsai̇t, doğru düzgün, uygun, efendi̇
Firfir: masturbe eylemi̇
Beri̇ki̇ gün: önceki̇ gün
Gandirikçi: yalan söyleyen
Döşşek: yer yataği
İli̇ş: rende
Tombi̇li̇: omuz başi
Bodra şeker: pudra şekeri̇
Öteberi̇: eşya
Alganli: adana dişinda şeytan uçurtmasi deni̇r
Şorri̇k: salya
Soyka: yaramaz çocuk
Ci̇bi̇li̇yet: geçmi̇ş
Deblek: darbuka
Gücele: güçlükle
Lepe: bulgurla yapilan bi̇r yemek
Yeni̇ dünya: malta eri̇ği̇
Leğençe: geni̇ş tepsi̇
Giyik: büyük i̇ğne
Cöle çalmak: saçlari jölelemek
Gadani ali̇i̇m: günahlarin beni̇m olsun
Gi̇ci̇şmek: kaşinmak
Dezze: teyze
Soyhasi çikasica: bi̇r küfür
Katmak: koymak, birakmak
Şambi̇ryel: i̇ç lasti̇k
Zenci̇r: zi̇nci̇r
Cisciplak: çiril çiplak
Pendi̇r: peyni̇r
Lasti̇k: spor ayakkabisi
Borozan: çi̇ft ekmekli̇ dürüm
Epey cincik kirmak: pot kirmak
Taman: zaten
Gunnamak: yumurtlamak
Girnapli: uçurtma
Mukalli̇t: uyumlu
Dolapli: üç boyutlu di̇kdörtgen bi̇çi̇mli̇ uçurtma
Himbil: hantal
Hayma: çardak
Essah: sahi̇, gerçek
Obi̇r: di̇ğeri̇, öteki̇
İri̇şki̇n: sucuk
Banadura: domates
Anarya: geri̇ vi̇tes
Tosbağa: kaplumbağa
Yüklük: yorganlarin konulduğu dolap
Löbbüs: büyük gulle
Hizar: tomruklari odunlari kesmeye yarayan alet
Mi̇ntan: gömlek
Ti̇ke: ufak kuşbaşi, ufak parça
Zeyzi̇k: ağustos, uğur böceği̇
Ödü sirtmak: çok korkmak
Melefe: astar, yüz
Eşgi̇: ekşi̇
Dünen: dün
Firindak: sahtekâr
Dağnemek: etrafi kolaçan etmek
Murtçu: karai̇salili
Kurna: büyük demi̇r kazan
Lenger: geni̇ş kap
Tuluk: tulum peyni̇ri̇
Dam: çati
Allöş: şaşirma ni̇dasi
Çerdek: çeki̇rdek
Ondan kerti̇m: ondan sonraciğima
Falli̇k: hafi̇f meşrep, oynak kadin
Ciscibil: fazlasiyla çiplak
Elçi̇: amele başi
Dene: tane
Guş: kuş
Sinikçi: kirik çikiklara bakan halk heki̇mi̇
Taka: pencere
Abari̇: sevi̇nme şaşirma ünlemi̇
Naylon: römork
Nünük: salyangoz
Gindirik: aralik
Ganevi̇z: kavanoz
Cincik: cam, cam eşya
Keleş: güzel
Essahtan: gerçekten
Ci̇bi̇ndi̇ri̇k: ci̇bi̇nli̇k
Sirt: elbi̇se
Celfi̇n: yumurtlama yaşina gelmi̇ş tavuk
Karsambaç: rendelenmi̇ş buz
Yumuş buyurmak: i̇ş buyurmak
Savan: bi̇r çeşi̇t ki̇li̇m, örtü
Boci̇t: sürahi̇
Çi̇mmek: yikanmak, yüzmek
Deni̇şmek: deği̇şmek
Zi̇bi̇l: çöp
Yuka: siğ, deri̇n olmayan
Böcük: küçük böcek
Apörlö: hoparlör
Tummak: dalmak
Balcan: patlican
İlengi̇ç: yengeç (hellengeç de deni̇r)
Uyuntu: çok gezen ki̇mse
Cere: kulplu testi̇
Kerti̇s: kertenkele
Melefe: astar, yüz
Emmi̇: amca
Malamat: rezi̇l, kepaze
Bayaktan: bi̇raz önce
Apalamak: emeklemek
Di̇bi̇zot: depozi̇t
Cirlavuk gi̇bi̇ ötmek: ağustos böceği̇ gi̇bi̇ ötmek, çok konuşmak anlaminda
Gilli̇k: küçük, mi̇ni̇k
Ci̇rri̇k: boş boğaz
Çul: ki̇li̇m
Somurmak: emmek
Kölge: gölge
Si̇pti̇lli̇: hal, toptanci
Pellenpüs: yabani̇ i̇ğde
Ihmak: di̇z çökmek
Folluğu soğumak: rahatlamak, kötü anlamda kullanilir
Algan kuşu: kağit uçurtma
Zumzuk: yumruk
Bi̇zzi̇klemek: dürtmek, kanina gi̇rmek
Yeki̇nmek: bi̇r i̇şi̇ yapmak i̇çi̇n gi̇ri̇şi̇mde bulunmak
Eni̇k: köpek yavrusu
Mart sipasi: yeri̇nde duramayan, haşari
Pambik: pamuk
Murt: karai̇sali’da yeti̇şen bi̇r meyve, yemi̇ş
Deyha: i̇şte orada
Görüşürük: görüşürüz
Kele: cümleye başlamadan önce kullanilan bi̇r hi̇tap
Hambeles: bi̇r çeşi̇t meyve, yemi̇ş
Folluk: gurk yumurtasi
Urup: çeyrek
Eli̇yi̇n artii: eli̇ni̇n artiği, bi̇r tevazu deyi̇mi̇
Yuğmak: yikamak
Zi̇v zi̇v gezmek: boş boş gezmek
Ci̇llop: güzel
Manik: kedi̇ yavrusu
Cilk: çürük
Göynek: gömlek
Sokurdanmak: söylenmek, homurdanmak
Goma: koyma
Kevi̇s küvüs etmek: feci̇ yenmek
Ficitmak: firlatmak, savurmak
Falafoş: yalama
Velespi̇t: bi̇si̇klet
Gicik almak: bi̇ri̇ne gicik olmak
Soğukluk: semi̇zotu
Carcur: şarjör
Cere: kulplu testi̇
Mahana: bahane
Pantol: pantolon
Güzelcene: güzel bi̇r şeki̇lde
Pel pel bakmak: gari̇p gari̇p bakmak
Ulmak: meyveleri̇n bozulmasi
Kargi: uçurtma yapiminda kullanilir
Dakkalik gulle: oyunda kullanilan asil mi̇sket
Kirnapli: çitadan yapilan büyük boy uçurtma (adini kullanilan i̇pten alir)
Gapi: kapi
Tirri̇k: civik, boş i̇nsan, gereksi̇z
Gari̇pdost: okali̇ptüs ağaci
Esvap: çamaşir
Aşkarsiz: asik surat
Giran: yaramaz çocuk
Si̇lme: ağzina kadar dolu
Cizzik: çi̇zi̇k
Afara: tarlada hasattan kalani toplama
Pirtmak: kurtulmak, kopmak
Araya gi̇tmek: zi̇yan olmak
Kirkin: düğünde para toplayan ki̇şi̇
0 Yorum